İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği İzmir Şubesi olarak İzmir Karşıyaka’da AKP’gillerin son günlerde elektrik, doğalgaz, akaryakıt ve iğneden ipliğe her şeye yaptığı fahiş zamları protesto ettik. 5 Şubat Cumartesi günü saat 16:00’da Karşıyaka Çarşı’da İPSD üyeleri olarak “İşsizliğe Pahalılığa Zamma Zulme Son” pankartı eşliğinde ve sloganlarımızla Karşıyaka Gediz Elektrik önüne kadar yaptığımız yürüyüş ile başladı eylemimiz. “AKP Sebep Zamlar Sonuç”, “Elektrik Zamları Soygundur”,“Elektrik, Doğalgaz, Akaryakıt Zamları Geri Alınsın”,“Elektrik Üretim ve Dağıtım Şirketleri Devletleştirilsin” dövizlerini taşıdığımız, HKP yönetici ve üyelerinin de katıldığı eylemimize de halkımız alkışlarla destek verdi.
Gediz Elektrik önünde İPSD İzmir Şube Başkanı Nesibe Gençer bir konuşma yaptı. Nesibe Gençer konuşmasında şunları söyledi:
ELEKTRİK DEĞİL, FATURA ÇARPIYOR!
AKP’gillerin uyguladığı ekonomik politikalar yüzünden her geçen gün yoksullaşıyorsun, alım gücün azalıyor. İşsizlik ve Pahalılık Cehenneminde yaşatılıyorsun. Bu da yetmezmiş gibi sırça saraylarda saltanat sürenler siz emekçi halkımıza iğneden ipliğe zamlarla ölümlerden ölüm beğen diyorlar. Bu ne vicdansızlıktır, zaten kıt kanaat geçinmek zorunda kalan halkımızla, iş bulamayan işsizimizle dalga geçmektir bu.
Yaşadığımız İşsizlik korkusu, pahalılık kâbusu ve Covid belası yetmezmiş gibi her gün yaşadığımız “facia”lara bir de, Elektrik “fatura”sı değil, “soygun”u eklendi.
Sırada ne var? Bu karda, kışta kıyamette, ısınmak için kömür, doğalgaz ve Akaryakıt tabii ki. Yaşamın her alanında olmazsa olmaz Elektrik faturaları sadece çarpmıyor! Yakıyor!…
Elektrik özelleştirilirken “daha da ucuzlayacak!” denmişti.
Öyle mi oldu?
Çok değil daha 1 sene önce Enerji Bakanı: “Elektrik üretiminde, tüketiminde de fevkalade olduğumuzu” ballandıra ballandıra anlatmıştı. Peki ne oldu da şimdi, böylesine adına zam değil “ayarlama”! dedikleri, aslında tamamen “Soygun “u yapıyorlar.
ELEKTRİK ZAMLARININ ARKASINDA KİMLER VAR?
Özelleştirme politikaları adı altında kamu mallarının peşkeş çekilmesini sağlayan hükümetler var. Bunu en fütursuzca uygulayan da 20 yıldır iktidarda olan AKP iktidarı olmuştur. Türkiye’nin enerji üretimi yaklaşık 300 milyar kilowatt saattir. Tüketimi, aslında fatura edilen tüketim bunun altında. Kayıp, kaçaklar vs. derken biz yuvarlayalım ve 250 milyar kwh diyelim. Burada her bir kuruş oynama, yahut moda deyimiyle zam değil! “ayarlama” yapıldığında 2,5 milyar TL’lik fark demek. Bu, aynı zamanda sizden alınan ve birilerinin cebine konan da demek. Yani 1 kuruş zam ile sizden 2,5 milyar TL daha fazla alınıyorken birilerinin de cebine 2,5 milyar TL konulmuş oluyor.
Sevgi ve Saygıdeğer halkımız!
Yapılan zam 1 kuruş mu? Tabii ki değil.
“1 Kuruş”u, yapılan “soygun”un azametini, dehşetini, insafsızlığını göstermek için belirttik. Bu zamlarla, bu soygunla elektrikten çok fatura hepimizi çarpacak. Yoksulluk sınırının altında yaşayanlar, Asgari ücretle çalışanlar, Emekliler, Esnaflar, Yoksul köylüleri, bu insafsız zamlarla, bu soygunla elektrikten çok fatura hepimizin sofralarından kaybolan ekmek, aş, çoluk çocuğumuzun nafakası, sütü, peyniri, eti, geleceğimiz, yaşama ümidimizdir.
Bunca vurguna, talana, aşımıza da göz koyanlara dur demenin zamanı geldi.
KAYBEDEN HALK, PEKİ KAZANANLAR KİM?
Enerjisa (Sabancı), Limak, Cengiz, Kolin, Aksa gibi bir elin parmakları kadar beş şirket ne yazık ki.
Peki, geçen sene de elektrik üreticisinin giderleri, kilowatt başına fiyatı yarım kuruş artarken, dağıtım şirketlerinin kârı tam 7 kat niye arttı? Yani dünyadaki fosil yakıt tüccarlarından doğalgazı, kömürü alıp, ülkeye getirip, çöpü bile yakıp iklimi değiştiren bu enerji “Tekel”lerimizin gideri sadece yarım kuruş artarken, elektriği al-sat yapan, vergiden düşülen biraz bakım, bolca vezne görevi gören ve özelleştirmeden bedava denecek hazır kredi garantisi ile alan bu dağıtım şirketlerinin neresi bu kadar büyüdü?
Rantı, çapulu, talanı dışında aklınıza bir şey geliyor mu?
-Elektrik üreticileri!
Bu kadar zam ile en çok yenilenebilir enerji destekleme mekanizmasına çöken HES şirketleri, kapasite mekanizması adı altında piyasanın üstünde imtiyazlı fiyatlarla elektrik satan kömür santralleri bu zamlarla aşırı kârlı çıkacak.
– Dağıtım şirketleri!
Devlet şirketler bedavadan para kazansın diye Türkiye Elektrik Kurumu’nu (TEK) böldü ve sadece dağıtım altyapısına bakma karşılığı para toplaması için dağıtım şirketleri kurdu. Sonra bunları hazır kredi ile şirketlere devretti. Tek yaptıkları neredeyse para toplamak. Bu korkunç zamla dağıtım şirketleri hayallere sığmayacak para kazanacak.
Yani her 300 liralık faturanın 100 lirası dağıtım şirketlerine gidiyor. Yetmiyor, devlet dağıtım şirketlerine bedavaya yakın elektrik veriyor.
İşte elektrik faturaları ile kimler zenginliklerine zenginlik, vurgunlarına vurgun katıyor?
Bizler de bu kadar yüksek enflasyona, açlık sınırının altındaki ücretlerimizle, maaşımızla, gelirimizle, sıfırlanan alım gücümüzle elektrik, sırada doğalgaz faturalarını ödeyebilmek için, artık ekmeğimizden kısar hale geldik.
Artık biliyoruz. Elektrikten çok fatura sizi, bizi, hepimizi çarpacak, yakacak!
Merakla beklenen enflasyon oranını açıkladılar:
TÜİK’e göre; Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık % 48,69, aylık % 11,10 artmış.
Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG)rakamları hiç öyle değil. Ocak ayı enflasyonu yüzde 15,52 olurken 12 aylık enflasyon ise yüzde 114,87 olarak gerçekleşti. Hangisi gerçek yaşamımıza uygun? Tabii ki TÜİK değil. Bu kadar zamlara dayanabilmek mümkün değil.
Sevgi ve Saygıdeğer halkımız,
Bu gidişle giyinsek açız doysak çıplağız!
Fişi taksak elektrik değil fatura çarpacak. Kömür, doğalgaz yakmasak donacağız.
Bu bizlere Hak’tan reva mı?
Sevgi ve saygıdeğer emekçi halkımız,
İşte bu İşsizlik ve Pahalılık Cehenneminden kurtulmanın ve insanca yaşamanın tek yolu bu sömürü ve soygun düzenine karşı örgütlü mücadele etmektir. Bugün yaşadığımız bu cehennemin sebebi insani hiçbir değer taşımayan Finans-Kapital ve Tefeci-Bezirgân sermayenin soygun ve sömürü düzenidir. Bu insanlık dışı sömürü ve soygun düzenine karşı yaşamın her alanında örgütlü mücadele etmeliyiz. Müzmin işsizlik, azgın pahalılık yok edilmedikçe mutlu olamayız. Derneğimiz bunun için mücadele ediyor. Unutmayalım ki “Örgütsüz Halk Köle Halktır! Örgütlü Halk Yenilmez!”
Gençer’in konuşmasının ardından, İPSD’nin 12 Eylül Faşizmi sonrası yeniden açıldığı süreçte Genel Sekreteri olan ve halen İzmir Şubesinin üyesi, HKP Genel Sekreter Yardımcısı, İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak söz aldı. Konuşması sık sık sloganlarla kesilen Tacettin Çolak da yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Maalesef değerli halkımız, biz yine toplumumuzun bir avuç yani 2500-3000 Parababasının dışında milyonları etkileyen hayati bir konu hakkında yine polis memurlarına hitap ediyoruz. En azından onlar bizi çok iyi dinledikleri için gelecekte onları kazanacağız. Çünkü öylesine korku ikliminde yaşayan halk kendisini de can evinden vuran bir sorun karşısında maalesef bu kadar duyarsızlaşabiliyor. Aslında buna duyarsızlaşma demek doğru değil, halk iliklerine kadar korkutulmuş durumda. Yürürken bu kalabalık içerisinden geçerken insanlarımız çok doğru söylüyorsunuz elbette zamlar geri alınmalı diyor ama sokağın kalabalığı azalıverdi. Nerede bir eylem var orada korku var. Yahu anlatılan senin hikayen biraz önce dernek yöneticisi arkadaşımızın söylediği gibi. İşte böyle bir korku ortamında yaşatılan halkımız celladına aşık olan kurban durumundadır. Bu bir avuç insan olan bizler bu kanunsuzluklar ve hukuksuzluklar karşısında kanımızın son damlasına kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.
Arkadaşlar hepimiz her gün yaşamıyor muyuz? Bakın Dolar, 20 Aralık tarihine kadar 19 Lira civarına gelmişti. Akaryakıtın fiyatı da on lira küsur on bir Lira civarındaydı. Dolara bütün ekonomik kuralları hiçe sayar şekilde keyfi olarak bir müdahalede bulundular dolar düşüyor, On üç lira civarına dolar geriliyor bakın bugün yine akaryakıta zam var akaryakıt fiyatları On beş liraya yaklaştı. Yani burada bir çelişki yok mu? Burada bir aldatmaca yok mu? Madem dolar fiyatı, dolar kuru düşüyorsa ülkedeki enflasyon, ülkedeki pahalılık, ülkedeki zamlar niye geri alınmıyor? Niye düşmüyor? Önüne geldiğimiz kurum Gediz Elektrik, elektrikte de büyük vurgunlar ve soygunlar yapıyorlar. Sadece Gediz Elektrik değil ülkenin her tarafına Konya’da Meram elektrik, İstanbul’da Anadolu elektrik şu elektrik bu elektrik diye özel şirketlere peşkeş çekildi. Elektrik tüketimimiz. Yahu bu elektrik herkesin mutfağında, ampulünde her türlü ihtiyacımızda buzdolabımızda, televizyonumuzda ihtiyaç olan bu nesne niye özel şirketlere peşkeş çekiliyor? Daha önce niye öyle değildi de şimdi böyle? Çünkü artık vurgun ve talan düzeni kuruldu bu ülkede. Yoksa Anayasada da yazdığı gibi gerçekten burası Demokratik Laik Sosyal bir hukuk devleti ise sosyal devlet olmanın en önemli özelliklerinden bir tanesi de elektrik gibi, doğalgaz gibi, su gibi, konut gibi, sağlık gibi, eğitim gibi temel ihtiyaçlar devlet tarafından halka sunulması gerekir. Ama saydığımız hizmetlerin hepsi de özelleştirilmiş şirketler aracılığı ile bize dayatılıyor.
Devletin en tepesinde oturan, arada toplumun gazını almak için bir şeyler söylüyor. Elektrik ile ilgili ne dedi üçkâğıtlarına orada çünkü 150 kilovata kadar indirimli kullanılacak tüketimi 210 kilovata çıkarttılar. Düzenlemeyle 150 kilovatın üzerinde kullananlara %127 zam getirmişlerdi. Sözde bunu düzenlediler. Ne yaptılar 150 yi 210 a çıkarttırdı. Oysa sen, ben, hepimiz, polis memurlarımızda bal gibi yaşıyorlar bunu. Hiçbir konutta 210 kilovatın altında elektrik tüketimi mümkün değildir. Göz boyuyorlar, ondan sonra devam ediyorlar, enflasyon kamburu ile bir süre daha yaşayacakmışız. Ya sen yeni mi iktidara geldin? O koltuklara yeni mi oturdunuz? 20 yıldır işgal ettiğiniz bu koltuklarda bu özelleştirmeleri yapan siz degil misiniz? Devlet ihale kanunu hiçe sayarak ihalesiz peşkeş çektiğiniz kurumlar buralar değil mi?
Sanki bir muhalefet partisi yöneticisi edasıyla yeni iktidara gelmiş, geçmişten kalan olumsuzlukları düzeltmek için enflasyon kamburuna sabretsin halkımız diyor. Bal gibi yalan söylüyor her zaman yaptığı gibi. Ama maalesef emekçi halkımız siz de manda tezeğinden iri bu yalanları yutuyorsunuz. Maalesef yutuyorsunuz. Bakın Türk Telekom’da haberleşmede nasıl vurgun vurdular! Elin Lübnanlısına peşkeş çektiler. Lübnanlı da, Hristiyan Haririye Türk Telekom’u peşkeş çektiler adam o parasının bir miktarını metreslerine yedirdi ondan sonrada alın dedi vurgunu vurduktan sonra da ben bunu götüremiyorum diye enkazı yine bizimkilere yükledi. Peki buradan giden gelirler buraların yaşaması için elde edilen vergiler kimden çıkıyor? Senden benden çıkıyor. O zaman bu kadar mı kolay kazanıyorsunuz da sizin sırtınızdan elde edilen kamu mallarının peşkeş çekilmesine seyirci kalıyorsunuz Ey Halkım?
Ülkede sosyal devlet bitti. Çoktan bitti. Slogan atıyor arkadaşlarımız haklı olarak “Zam Zam Zam Ucuzluk Ne Zaman”, bu düzende ucuzluk beklemiyoruz. Bu bir slogandır ama bunlar zamlarında bile insafsızca, ahlaksızca, keyfi insanı can evinden vuran yaşamına son verdirecek kertede, yaşamdan bıktıran bir acımasızlığın içindeler. Onun için ucuzluk bu düzende gelmez, gelmeyecek maalesef.
Ne zaman ucuzluk ya da ne zaman demin saydığımız hizmetler bir kamu hizmeti haline, devletin kamuya sunduğu hizmetler haline gelir? İşçi sınıfımızın önderliğinde emekçi halkın kendi iktidarını kurduğunda gelir. Demokratik Halk İktidarı ile gelecek o günler.
Bakın işçi sınıfı ayakta. Yemek Sepeti işçileri 5 gündür direniyor. Orada patronlar ne yapıyor? 2825 lira asgari ücreti 500 lira 600 lira üzerinde ücret alan Yemek Sepeti işçilerinin ücretleri son asgari ücret artırımı ile birlikte 4253 liranın altında kaldı. Yasaya göre Asgari ücret garanti ücrettir. Onun altında hiçbir işçiye maaş veremez patronlar. Mecburen patron 4253 lira yaptı ve bunu yaparken de alçakça, şerefsizce sanki % 32 zam yapmış gibi işçilere yutturmak istedi. Ama onu işçi sınıfı yutmadı. İşte onun için “Yemek Sepeti Hile Sepeti Oldu” diyerek Nakliyat iş Sendikamızın önderliğinde, onun bugün Türkiye’deki tek devrimci sendikacısı olan Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu önderliğinde 5 gündür direniyor. Bunu Sarı Sendikacılar kırmak istiyor. İzmir’de olduğu gibi sarı gangasterler bu kutsal, kahraman mücadeleye çomak sokmak istiyorlar. Ama işçi sınıfı kendi hakkına sahip çıkıyor. İşte bu mücadelelerin de bizlere örnek olması gerekir.
Bu işçi mücadelesini kırmak isteyen gangasterler, asgari ücretin o Türk-İş gangasterleri, asgari ücretin 3900 lira olmasına fitlerdi. Tayyip Erdoğan onlardan daha insaflı davrandı. Başka amaçlarla yaptı. Buradan Yemek Sepeti İşçilerine de selam gönderiyoruz Halkın Kurtuluş Partisi olarak.
Yani arkadaşlar çok doluyuz, anlatacak çok şey var. Söyleyecek çok sözümüz var. Yaşanan haksızlıklar ve adaletsizlikler karşısında gerçekten tüylerimiz diken diken oluyor. İsyan duygumuz kabarıyor ama halkımızın bu duyarsızlığı da bizi üzüyor maalesef. Bu noktada bu sembolik eylemi gerçekleştiren kardeşlerimi de tek tek kutluyorum, kendilerine başarılar diliyorum. İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği de toplumu can evinden vuran iki sorunu amaç edinmiş bir dernektir. Bu derneği yaşatmak ve güçlendirmek de hepimizin boynunun borcudur.
Bitirirken, dün 82 yaşında aramızdan ayrılan ve sağlığı el verdiği sürece bu eylemlerde zafer işaretiyle bir pankartımızı bir dövizimizi omuzlayan Fadime Nine’mizin ruhu şad olsun, anısı mücadelemizde yaşayacaktır. Saygılar sunuyorum.
Bir üyemiz de söz alarak şunlara değindi: Diyorlar ki günlük gülistanlık halkımıza hiçbir zaman yalan söylenmesine müsaade etmedik ve de müsaade etmeyeceğiz de. Şimdi size kendi elektrik faturamı söylüyorum 2363 lira 50 kuruş. Asgari ücretin 4250 lira olduğu bu memlekette bir gecekonduya gönderilen fatura. Bize reva görülen hayat bu. Yoksulluk sınırının 14 bin TL olduğu bir memlekette açlık sınırının 4900 TL olduğu bir memlekette bir eve 2363 lira elektrik faturası yollamak ancak sizin vicdanınıza sığabilir. Üniversitede okuyan çocuğuma yollayamıyorum ben bu parayı ev kiram bu kadar değil diyerek öfkesini dile getirdi.
Halkın ilgi ve alkışlarla izlediği eylemimiz, konuşmalar boyunca ve eylem sonunda attığımız “Zam Zam Zam Ucuzluk Ne Zaman”, “Elektirik-Doğalgaz-Akaryakıt Zammı Geri Alınsın”, “Örgütsüz Halk Köle Halktır, Örgütlü Halk Yenilmez”, “AKP İşsizlik Pahalılık Zam Zulüm Demektir”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek” sloganlar ve alkışlar eşliğinde ve cebimizi yakan faturalarımızın sembolik olarak yakılması ile, alkışlarla sona erdi. 05.02.2022
eylemimizi buradan izleyebilirsiniz. https://fb.watch/b0WcqfZWzh/
İŞSİZLİK VE PAHALILIKLA SAVAŞ DERNEĞİ
İPSD- İZMİR ŞUBESİ
BASINDA EYLEMİMİZ:
https://www.facebook.com/hkurtuluspartisi/videos/515229909906000
https://www.gunboyugazetesi.com.tr/hkpden-zam-isyani-115729h.htm
https://twitter.com/kurtuluspartisi/status/1489982879736213504?t=AW38n6XvUbedIrhsuE6Now&s=19
https://twitter.com/izgazete/status/1490298671795159041
https://twitter.com/cumhuriyetgzt/status/1490320483706978310
https://bizimtv.com.tr/politika/zam-isyani-suruyor-ampul-patlat tilar-fatura-yaktilar-72536h
https://twitter.com/bizimtvcomtr/status/1490329849495498756
https://egesaati.com.tr/izmirde-fatura-isyani-ampul-patlattilar-fatura-yaktilar/1263.htm
https://twitter.com/EgeSaati/status/1490334465251418119
https://twitter.com/Gazete_Yenicag/status/1490332127627468801