“Yenilmişsem
Elim kolum bağlı
Boynumda yağlı ip
Gelip dayanmışsam
darağacına
Dudaklarımda yarın
Gözlerim yarınlarda
Unutmak mı gerek seni?
Kapılar kapalı
Tutulmuşsa gece
kapkara yollar
Sıcacık bir sevgi
sunmayacak mıyım
insanlara?
Bakmayacak mıyım yarınlara
Seslenmeyecek miyim
insanlara?”
Deniz Gezmiş
Deniz, Yusuf ve Hüseyin üç kızıl karanfil 12 Mart faşist darbesinin ardından 1972 yılında idama mahkum oldular. Peki neydi bu üç gencecik fidan gibi delikanlıların suçu?
Bizi mahvetmek isteyen Emperyalizme ve Faşizme karşı Türkiye’nin Tam Bağımsızlığını savunmak.
Mustafa Kemal’in “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” şiarına sahip çıkmak. 27 Mayıs Politik Devrimi’nin getirdiği Anayasayı korumak. Onları ölümsüz kılan Yurtsever, Antiemperyalist, Bağımsızlıkçı düşünceleri ve bu uğurda ölümü göze almalarıdır. Onların bu düşünceleri ABD ve AB Emperyalistleri ile işbirliği içinde olan parababalarının ve onların siyasi temsilcilerinin hoşuna gitmemişti. Emir büyük yerden gelmişti düzmece bir mahkeme ile burjuva hukuku bile alt-üst edilerek idama mahkum edildiler ve 6 Mayıs sabahı idam edildiler. Onların idam kararını veren alçaklar lanetle anılırken, bu üç devrimci gençlik coşkuyla ve saygıyla anılıyor. Uğruna can verdikleri idealleri yaşıyor ve yaşatılacak.
Anti Emperyalist 1. Kurtuluş Savaşımızın mirasına sahip çıkan Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan 68 kuşağının 6. Filo’ya hayır eylemleriyle emperyalistlerin bu topraklardaki sömürüsüne karşı çıktılar. Parababalarının sömürü ve soygun düzeninin yarattığı işsizlik ve pahalılık cehenneminde inim inim inleyen yoksul halkın yanında yer aldılar.
Onlar Antifeodaldiler, Antiemperyalisttiler, Antişovenisttiler.
Onlar Türkiye’nin İkinci Kurtuluş Savaşçılarıydılar.
Üç fidanın anısı mücadelemizde yaşayacak. 06/05/2020
İPSD İzmir Şube Başkanı
Nesibe Gençer