Home BASIN AÇIKLAMALARI İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği İzmir’de Ulaşım Zamlarını Protesto Etti

İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği İzmir’de Ulaşım Zamlarını Protesto Etti

by @admin
0 comment

İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği İzmir’de Ulaşım Zamlarını Protesto Etti.

İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği İzmir Şubesi İzmir Alsancak’da ulaşıma yapılan zamları ve fiyat arttırmayı yaptığı eylemle protesto etti. HKP yönetici ve üyelerinin de katıldığı eyleme halk alkışlarla destek verdi. 22 Eylül Cuma günü saat 17.30’da Alsancak İZBAN önünde biraraya gelen İPSD üyeleri “İşsizliğe Pahalılığa Zama Zulme Son” pankartının açıldığı eylemde, “Zam Zam Zam Ucuzluk Ne Zaman?”,“Ulaşım Haktır Kamu Hizmetleri Ticarethane Değildir Ulaşım zamları geri alınsın”, dövizlerini taşıdılar. “Zam Zam Zam Ucuzluk Ne Zaman”, “Ulaşım Zamı Geri Alınsın”, “Örgütsüz Halk Köle Halktır, Örgütlü Halk Yenilmez”, “AKP İşsizlik Pahalılık Zam Zulüm Demektir”, “İşsizliğe Pahalılığa Zamma Zulme Son” sloganlarının atıldığı eylemde İPSD İzmir Şube Başkanı Nesibe Gençer bir konuşma yaptı. Nesibe Gençer konuşmasında şunları söyledi:

TOPLU ULAŞIMA ULAŞILAMAZ OLDU!

 

AKP’gillerin uyguladığı ekonomik politikalar yüzünden her geçen gün yoksullaşıyoruz, alım gücümüz azalıyor. Sırça saraylarda saltanat sürenler biz emekçi halkımıza iğneden ipliğe zamlarla ölümlerden ölüm beğen diyorlar. İşsizlik ve pahalılık cehenneminde yaşamayı halkımıza reva görüyorlar. Bu ne vicdansızlıktır, zaten kıt kanaat geçinmek zorunda kalan halkımızla, iş bulamayan işsizimizle dalga geçmek değil midir?

Yaşadığımız İşsizlik korkusu, pahalılık kâbusu yetmezmiş gibi yaşadığımız “facia” lara bir de yüksek ulaşım ücretleri eklendi.

İzmir’de ulaşıma geçtiğimiz mayıs ayında %48 zam yapılmıştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME), İZTAŞIT, ESHOT, İZDENİZ, İzmir Metro, İzmir Tramvay ve İZBAN’ da geçerli toplu ulaşım tarifesine zam yapmıştı.

Akaryakıta gelen zamlar ve artan maliyetlerin fiyat artışlarında etkili olduğu belirtilirken toplu taşımaya yüzde 48 zam yapılmıştı. Sosyal belediyecilik anlayışında toplu ulaşımdan kar etmek beklenemez.  Zaten kıt kanaat geçinmek zorunda bırakılan halkımız işe gitmek için bir sürü yol parası vermek zorunda bırakılıyor. Bunların yanında lüks yatlara ÖTV’siz, KDV’siz yakıt verilirken asgari ücretle çalışan bir işçinin işe gitmek için 40 TL günlük yol parası harcaması gerekiyor.

Yeni zamlar ile tam biniş ücreti 13 TL, öğretmen ve 60 yaş kartları ile biniş ücreti 11,5 TL, öğrenci kartı ile biniş ücreti ise 5 TL oldu. Bu da yetmezmiş gibi İZBAN’da kartınızda en az 55 TL bakiye yoksa biniş yapamadığınız gibi, kredi kartı ile yapılan binişlerde bir istasyon bile gitseniz 55 TL ödemek zorundasınız. Yani kredi kartı ile yapılan binişlerde ücret iadesi alamıyorsunuz. Zaten AKP’gillerin uyguladığı ekonomik politikalar emekçi halkımızın belini bükerken bir de buna pahalı ulaşım eklenince hayat iyice çekilmez oluyor.

Buradan İZBAN yetkililerine ve Ulaştırma Komisyonuna sesleniyoruz. Çoğunluğunun iktidar temsilcilerinin oluşturduğu komisyon öncelikle ulaşım ücretlerini indirip ve daha önce uygulanmakta olan ilk binişten sonraki 90 dakika içindeki tüm binişleri ücretsiz yapmalıdır. Tarafı olmadığımız ekonomik krizin faturasını biz emekçilere çıkarmayın. Kamu hizmetleri ticarethane anlayışıyla yönetilemez.

Yıllardır söylüyoruz AKP’gillerin uyguladığı ekonomik politikalar yerli-yabancı parababalarının sömürü ve soygun düzeninin devamı içindir. Bu düzenden kendilerine düşen payı artırmak içindir. Halkımız artan hayat pahalılığı ve işsizlik karşısında can çekişmektedir. İnsanlarımız yaşadıkları bu sıkıntıları az da olsa giderebilmek için Büyükşehir Belediyesini sosyal belediyecilik anlayışının gereğini yerine getirmeye çağırıyoruz.

Bu sömürü ve soygun düzenine karşı başta İşçi Sınıfımız gelmek üzere, tüm emekçi halkımızı derneğimiz çatısı altında örgütlenmeye, mücadele etmeye çağırıyoruz.

 

Ardından İPSD’nin 12 Eylül Faşizmi sonrası açılmasının ardından Genel Sekreteri olan ve halen İzmir Şubesinin üyesi, HKP Genel Sekreter Yardımcısı Av. Tacettin Çolak söz aldı. Konuşması sık sık sloganlarla kesilen Tacettin Çolak da yaptığı konuşmada şunları söyledi:

 

“Biz şimdi konuşacağız ama maalesef halkımız bizi dinlemeyecek.  Sosyal medyadan ne kadar sesimiz duyulursa o kadar duyulacak, ya bu halka ne oldu böyle? Geçmişiyle övünmesi gerekirken küllerinden doğmuş yedi düvel işgalcileri bu topraklardan denize dökmüş bu halk niye bu kadar duyarsız? Niye bu kadar ilgisiz? Biraz önce bir tane amcamız pankart okuduktan sonra böyle elini sallıyor. Sanki kendisi zevki sefa içerisinde lüks içerisinde yaşıyormuş gibi. Zavallı halkımız bir de buradaki yapılan eyleme gülüp geçiyor bakın buradan geçen yüzlerce, binlerce insanımız sivilse 13,5 lirayı 60 yaşındaysa 11,5 lirayı ödemek zorunda. Oysa biraz önce şube başkanımız sosyal belediyecilikten bahsetti. Tamam da ben ondan daha ileri bir şey söylüyorum. Belediye hizmeti kamu hizmetidir. Sosyal belediyecilik bu sosyal demokrat geçinenlerin ağızlarında sakız olmuş bir argüman. Ulaşım da kamu hizmetidir. Sen emlak vergisi, tabela vergisi, çöp vergisi ıvır zıvır vergisi bunlardan alıyorsun sıkıştılar mı emlakları da hazine mallarını da satıyorlar. Ruhsat verirken avantaları götürüyorsunuz. Fahrettin Altay meydanına İstanbul’daki bir firmayı İstinye parkı beton yığınları halinde çöktüren kimler? Bu Büyükşehir belediyesi ve Balçova belediyesi. Onlar durup dururken oraya nasıl imar izni aldı? Götürdünüz avantayı. O nedenle belediye hizmeti kamu hizmetidir. Ulaşım kamu hizmetidir, kar edilmez. Bunlar mayıs ayında yaptıkları zammın üstüne yeniden zam koyarak karlarının üzerine kar katıyorlar. Öbür taraftan bir sendika da yok karşılarında.  Gerçek anlamda hak mücadelesi yapan bir sendika yok. Hani toplu sözleşmelerle yüksek ücret te almıyorlar. Ancak Asgari Ücret alıyorlar.   Bugün bakın bugün İstanbul’da bu iş kolunda Belediye İş kolunda Türk-İş’e bağlı sarı sendika Belediye-İş’in şubesinin önünde işçiler protesto eylemi yapıyor. Neden toplu sözleşmeyi satmışlar işçiye danışmadan işverenlerle anlaşıp imzalamış geçmişler. Buradaki yetkili sendika Demiryol-İş sendikasıdır. Üç yıllık toplu sözleşmelerle maçı idare ediyorlar.  Dolayısıyla değerli halkımız lütfen şu anlatılanlar senin hikayendir. Halkımızın maalesef şu korku iklimini bir yıkması gerekir. Bu işin AKP’si, CHP’si de yok biz halkın gerçek çıkarlarını savunan bir partiyiz ve bu dernekte İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği halkın gerçek sorunlarına değinen bir dernektir.  Dolayısıyla değerli arkadaşlar bunlar halka zulümde halka yaptıkları ihanette her zaman ortaklaşıyorlar. Bugün kantar karakolundan bana bir karar tebliğ edildi. O kararın içeriğini sizinle paylaşayım. 30 Ekim’de İzmir’de yaşanan ve 150’ye yakın halkımızın canından olduğu İzmir depremiyle ilgili bir suç duyurusunda bulunduk. Zamanın Büyükşehir belediyesi başkanı şimdiki Büyükşehir belediye başkanı Bayraklı Belediyesi’nin de önceki ve şimdiki başkanları hakkında suç duyurusunda bulunduk. Depreme dayanıksız binalara ruhsat verdikleri için o ölümlere dolaylı da olsa sebep oldukları için soruşturma izni verilmemesi yönünde İçişleri Bakanlığı karar vermişler yani burada ne sonuç çıkıyor birbirlerini koruyorlar. Bakmayın mecliste birbiriyle dalaştıklarına hepsi birbirlerinin açıklarını kapatmak için yolsuzluklarını kapatmak için dayanışma içindeler. Merkezi yönetim elinde bulunduran AKP baştan sona kadar artık bir çıkar amaçlı bir suç örgütüne dönüşmüş. Vurgun, talan, yolsuzluk onlar için vakayı adiye haline gelmiştir. Yargıyı da yanlarına almışlar maçı idare ediyorlar. Aynı şekilde Büyükşehir Belediyesinde de talan düzeni kurmuşlar işte o nedenle bu mücadeleye bu mütevazi eylemlere duyarlı olmayan halkımız sen de eğer duyarlı olmadığın sürece bu acılara çekmeyi müstehaksın. Seni senden başka kurtaracak kimse yok artık. Uyanmalısınız uyanmadığınızda hala derin noktada kaldığımız sürece işgalciler Afganistan’dan getirdikleri Suriye’den getirdikleri işgalciler Türkiye topraklarında Türkiye insanında katleder hale geldiler. Onlar işveren durumuna geldiler. Apartman yöneticisi durumuna geldiler. İstanbul’da apartmanda aidatları 20.000 lira çıkarttıkları için Türkiye’de insanları yaşayamaz hale getirdiler. Bu Araplar diyormuş ki burada fakir Türk istemiyoruz yani adamlar bize dalga geçiyor. Biz halkımızın dertlerine tercüme olmaya çalışıyoruz o kadar mücadele ediyoruz ki 9 Eylül’de kutlama açıklaması yapıyoruz yine korkarak geçiyorlar. 30 Ağustos’ta Zafer Bayramımızı kutluyoruz bari şöyle bir ilgilen bu adamlar ne diyor ona da kayıtsızlar. Şimdi ulaşım zamlarını protesto ediyoruz yine kayıtsızlar.  Son sözümüz şu, kişisel rahat peşinde koşmakla gerçek anlamda rahata kurtuluşa eremeyiz klasik bir slogan vardır kurtulmak yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz. Saygılar.”

 

 

You may also like

Tarihçe

ipsd
Gerekçemiz aynı gerekçedir. 1968 yılında kurulan İPSD’nin bugün de gerçekliğini korumaktadır.

Basın Açıklamaları

Son Haberler

@2024 – Tüm hakları saklıdır.