Home Arşiv Sosyalist Gazetesi; 26 Ocak 1971 Sayı.7 İzmir Mitingi

Sosyalist Gazetesi; 26 Ocak 1971 Sayı.7 İzmir Mitingi

by @admin
0 comment

 

 

İ.P.S.D. nin İzmir mitingi

İ.P.S.D. Genel Merkez Temsilcisinin Mitingdeki Konuşmasının Özeti:

İŞSİZLİK VE PAHALILIKLA SAVAŞ DERNEĞİ’ mizin İzmir İl ve İlçe şubelerinin tertiplediği İŞSİZLİĞİ VE PAHALILIĞI PROTESTO HAFTASI’nda emeği geçen DEV-GENÇ ve diğer devrimci kuruluşlara ve tüm halkımıza İŞSİZLİK VE PAHALILIKLA SAVAŞ DERNEĞİ adına teşekkürlerimi bir borç bilirim.

İzmir halkı bundan 50 küsur yıl önce 1919 yılında Yunan Kralı ve Osmanlı Saltanatının gölgesine sığınmış batı zenginlerinin (emperyalist) orduları ile ilk defa karşılaşmıştır.

İlk kurşun burada atılmıştır. Emperyalist ordularıyla ilk dövüşme burada çete harbi şeklinde başlamıştır.

Aynı tarihlerde Samsun’a çıkan M. Kemal Paşa Anadolu halkını mücadeleye hazırlamak için kararlar almış, çete teşkilatlarının yerine düzenli ordular kurmuştur.

Emperyalist orduları mağlup ederek yine buradan geldikleri yerden kovulmuşlardır.

Cumhuriyetin kurulmasıyla batının Şirketleri de kovulmuştur. Onların boşalan yerini devletçilik aracılığı ile Anadolu zenginleri almış, 10 yıllık Cumhuriyet idaresi ile milletler arası zenginler çetesinin bir bölüğü de kendi içimizde yaratılmıştır.

İçeride öz düşmanımız bunlardır. Bu 500 kişiyi geçmeyen büyük zenginler çetesinin bir de yardımcı güçleri vardır. Onlar kasabalarda çöreklenmiş, TEFECİ BEZİRGAN sermayeci dediğimiz güçlerdir. Onların da sayıları birkaç (2-3) bini geçmez.

Nasıl oluyor da 70 bin kişide bir kişi olan büyük zengin çetesi, FİNANS-KAPİTAL, 16 bin kişide bir kişiyi geçmeyen TEFECİ-BEZİRGAN şebekesi ile keneleşince BÜTÜN BİR MİLLET imiş gibi görünebiliyor.

Şunun için ki; gerici sömürgenler çetesi, (FİNANS KAPİTAL ÇETESİ), tabanda üretici güçleri, ( toprakları, makineleri, fabrikaları, insan gücünü v.s. ) üst yapıda devlet güçlerini Anayasa ve meşru kanunlarla değil, domuzuna teşkilatlı, domuzuna gizli çalışan ve kanunsuzluklarla tekelinde ve tahakkümünde sürdürüyor.

FİNANS KAPİTAL ÇETESİ (Büyük zenginler çetesi), dişinden tırnağına kadar teşkilatlıdır. Partileriyle, devletiyle, bankalarıyla, şirketleriyle, dernekleriyle v.s. Ekonomiyi, politikayı, dini, ilmi tekelinde tutuyor. Yedeğinde olan TEFECİ-BEZİRGAN sınıfı da tarikat ağlarıyla ve ilim yayma, cami yaptırma, esnaf dernekleriyle teşkilatlıdır. Onun için 35 milyon Türkiye halkını oy davarı gibi kullanabiliyorlar.

Modern çağda hiç kimsenin unutmaması gereken hakikat şudur: “TEŞKİLATSIZ MİLLET KÖLE MİLLETTİR.” Çalışan insanlar teşkilatsız kaldığı müddetçe köleleşmişlerdir.

35 milyon insanımızın bir avuç zengin çetesine kul köle olmasının nedeni teşkilatsız oluşundandır.

3 milyonu aşkın işçi sınıfımızın 1,5 milyonu sendikalıdır. Ama başlarındaki gizli Amerikan ajanı Sendikacı gangsterlerle patronlara soyduruluyorlar ve kul köle ediliyorlar. Yine 3 milyonu aşkın üretmen köylümüzü de gizli Amerikan ajanı tarikat yobazlarının vasıtasıyla kıskıvrak bağlatıp yemlik ediyorlar.

Devletin resmi ağızlarına göre 7,5 milyon gizli, 2,5 milyon açık işsizimiz vardır. 300 bin işçimiz dışarıya iş aramak için giderken, 600 bin işçimiz de gitmek için sıra bekliyor. 900 bin fakir köylümüz de açlığa boyun büktürülüyor.

HAYAT PAHALILIĞI her gün kafamıza balyoz gibi inerken İŞSİZLİK de ÇIĞ gibi büyüyor. Nüfusumuzun % 30 İŞSİZ, 10 milyonu ise yılda 500 lira ile yaşamak zorunda bırakılıyor.

BİR DİLİM KURU EKMEK için kapı kapı dolaşıp iş arayanlar, gözünü, ciğerini satanlar, AÇLIKTAN İŞSİZLİKTEN kıvranırken, FİNANS KAPİTAL ÇETESİ (büyük zenginler çetesi) ise köpeklerinin doğum günü için yüz binleri su gibi harcıyorlar.

Aşağıda makine sanayisinin ekonomik baskısı İŞSİZLİĞİ, yukarıda DEVLET MALİYESİ’nin (vergi, gümrük) mekanizmasıyla politik baskısı PAHALILIĞI yaratmaktadır.

Böylece İŞSİZLİK – PAHALILIĞI ve PAHALILIK – İŞSİZLİĞİ takip ederek her ikisi rezil çember olup çığ gibi büyüyorlar.

Batı zenginleri (patronları) ilk zamanlar İşçi sınıfının ucuz el emeğini hayvanca sömürürlerdi. İşçiler sınıfsal haklarını almak için direnince bu yolu bırakmak zorunda kaldılar. Tekniği, makineleri ve işletme metotlarını ilerleterek dolaylı yoldan sömürüye devam ettiler.

Biz ise batının o eski günlerini yaşıyoruz. İşçilerimiz hayvanca sömürülüyor. Patronlarımız ucuz el emeğini kârlı bulduklarından batının tekniğini, makinesini yurdumuza sokmak istememişlerdir.

Onun için teknik bize geç girmiş, güç girmiş ve az girmiştir.

Teknik, makine dendi mi “GAVUR İCADIDIR, İSTEMEZÜK!” feryatlarıyla karşılanmıştır.

Onun için HAYAT PAHALILIĞI’ndan en az müteessir olan gelişmiş sanayi memleketleridir.

(1939-1942) İkinci Dünya Savaşında HAYAT PAHALILIĞI şöyledir: İngiltere’de yüzde 17, Almanya’da yüzde 8, Türkiye’de Savaşa girmediği halde HAYAT PAHALILIĞI yüzde 500’ü buldu. Macaristan’da yüzde 44, Bulgaristan’da yüzde 54’tü. Küçük komşularımızdan bile 8-10 misli fazla HAYAT PAHALILIĞINA boğulması, dizginsiz TEFECİ – BEZİRGAN münasebetler, iktisadi ve politik sebepler yanında bilhassa üretimimizin MODERNLEŞMEMİŞ olmasındandır.

Batının bütün zenginlikleri bizim gibi geri bırakılmış memleketlerin toprağımızdan, insandan güç alıyor. Toprak ve insan gücü zenginliklerimiz onların kasalarına akıyor. Üstelik sırtımızdan bir değil iki defa deri çıkarıyorlar.

Bir payını bizim yerli zenginler çetesi, diğer büyük payı da Amerikan ve batı zenginler çetesi çıkarmış oluyor.

Onun için PAHALILIKLA – İŞSİZLİKLE SAVAŞ zenginler çetesiyle savaş demektir.

PAHALILIK – İŞSİZLİK demek yerli ve yabancı ZENGİNLER ÇETESİ demektir. PAHALILIK – İŞSİZLİK demek EMPERYALİZM demektir. EMPERYALİZMLE MÜCADELE İŞSİZLİK VE PAHALILIKLA MÜCADELE demektir.

You may also like

Tarihçe

ipsd
Gerekçemiz aynı gerekçedir. 1968 yılında kurulan İPSD’nin bugün de gerçekliğini korumaktadır.

Basın Açıklamaları

Son Haberler

@2024 – Tüm hakları saklıdır.